Başlığı görünce “Ne alaka?” diyeceksiniz belki. Ama çok
alakası var. Bu yazı herhangi bir siyasi ideolojiyi desteklemiyor. Veya hiç
birisi ile alakalı görüş bildirmiyor. Bu yazı kütüphanelerin, kitap deposu
olmadığının bir başka kanıtı olmayı amaçlıyor. Çok uzun olmayacak kısa ve net
olacak bu yazı.
Daha önce ki yazımda da söylediğim gibi, kütüphane kültürü
çocukluktan kazanılması veya kazandırılması gereken bir alışkanlık. Çünkü
kütüphaneler sorumluluk bilincini geliştirir, adalet duygusuyla kişisel haklara
saygı duymayı öğretir. Empati kurmayı ve paylaşmayı öğretir insana. Okumanın ne
güzel olduğunu öğretir, öğretir ki insanlar okumadıkları hiçbir şeyin altına
imza atmasın. Öğretir ki, insanlar neden evet, neden hayır dediğini bilsin. Oy
kullanırken o oyu nasıl kullanması gerektiğini, hata yaparsa sonuçlarının ne
olacağını bilsin.
Siyasi bir lider veya parti mensubu olursa çocukluğundan
beri kütüphane kullanmayı bilen birisi, nasıl siyaset yapması gerektiğini,
adaletli olası gerektiğini bilir. Sorumluluklarının farkındadır. Hayat sadece
derslere girmekle öğrenilmez. Kütüphaneden bir kitap aldığında, o kitabın iade
tarihini takip etmeyi, o kitabı geciktirirse başka insanları mağdur
edebileceğini, kaybederse ceza ödeyeceğini öğrenir. Bir kitaba ihtiyaç duyduğunda,
anne-babasına emir vermek yerine, gidip kütüphaneden emeği ile bulabileceğini,
kullanıp tekrar bırakabileceğini öğrenir. Kütüphanede ders çalışırken sessiz
olması gerektiğini, çevresinde ki insanlara saygı duyması gerektiğini öğrenir.
Sosyalleşir ve doğru iletişim kurmayı öğrenir. Böylece siyasetin birbirinin
açığını aramak değil, Ülkenin geleceği için politika üretmek olduğunu anlar.
Çok kütüphane kullanan birisi, çok okur. Çok okuyan birisi
konuşmayı ve hitap etmeyi öğrenir. Nerede nasıl konuşacağını, kime ne şekilde
davranacağını bilir. Sertliğini nezaketiyle süsler ki söylediği ve yaptığı
dayak yemekten beter eder.
Sözün özü, kütüphanede siyaseti değil, insanca yaşamaya dair
ipuçlarını öğrenirsiniz. Gelin, biz buradayız. Gelecek nesiller için, kütüphanelerin
tozlu kitaplarla dolu depolar olmadığını görmek için, ufkunuzu açmak için,
çocuklarınızı dünyanın kötü yüzünden korumak için, haydi, kalkın ve evinize en
yakın kütüphaneye gidin. Göreceksiniz harikalar diyarı nasıl bir yermiş…
Kitapla ve mutlulukla kalmanız dileğimle,
Sevgi ve saygılarımı sunarım.